“Ermenilere Karşı Yapılan Mezalimi Bizzat Gördük…” Mütareke döneminde Alemdar Gazetesinde, Mahkemelerdeki Tehcir ve Taktil davalarında görülen Ermenilere karşı işlenen insanlık dışı suçlara karşı duyarlı yazılar yazan Refi’ Cevad, doğaldır ki, karşıt gazeteler tarafından eleştiriye uğramaktadır. Eleştirilerin çoğunluğu da bu suçlara bulaşmış kesim tarafından yapılmaktadır. Bu eleştirilerin birçoğunun suçluların telaşını barındırdığını…
Etiket: İttihat ve Terakki
KİLİKYA 1909; Adana’da Adaletin Katledilmesi (4)
Arslanyan’ın sözlerinde sürekli adalet arayışı vardır. Kilikya’ya bu acıları yaşatan sorumluların adalet önüne çıkarılmasını istemektedir: “Adana ve ona bağlı yerleşim birimleri mahv ü harâb olduktan, binlerce günahsız vahşi bir şekilde katledilerek öldürüldükten sonra kâtillerin ve bu büyük cinayetin sorumlularının adaletin pençesine teslim edileceği her vicdan sahibi tarafından ümid ve arzu…
KİLİKYA 1909: Adana’da Adaletin Katledilmesi (1)
Anadolu’nun güneyinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu’nun en gelişmiş vilayetlerinin bulunduğu Kilikya’da, Ermenilere karşı iki aşamada katliam gerçekleşir. Gerçekleşen katliamların Nisan 1909’da patlak verdiği sırada, iktidarda, II. Abdülhamid’e yeniden yürürlüğe koydurdukları Anayasa ile birlikte 24 Temmuz 1908’de yönetime el koyan özgürlük, eşitlik ve adalet vaat eden reformcu ve laik Jön-Türklerin İTC komitesi…
Teşkilat-ı Mahsusa
“Teşkilat-ı Mahsusa Osmanlının son dönemi ve devamındaki cumhuriyet rejiminde, azınlıkları yada kendinden saymadıkları halk topluluklarını ve ulusları etnik temizlikten soykırıma varan cinayetlerin ve katliamların organizasyonunu 30 binin üstünde bir güçle yöneten bir kadrodur. Bu kadro, askeri ve sivil bürokrasinin de üstünde yer alır ve aydınlardan bürokrasiye din adamına ve yerel unsurlara…
Ermeni Emval-i Metrukeleri Üzerine
Agos Gazetesini’nin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in hedef alınarak herkesin bilgisi dahilinde ölüme götüren sürecin Ermeni olmasının yanında dile getirdiği üç önemli nokta vardır: birincisi, 1915 yılında Ermeni halkının başına gelenleri Soykırım olarak nitelemesi, ikincisi Ermeni yetimleri, üçüncüsü de Ermeni mallarına ne oldu? Biz bu yazıda Hrant’ın sorduğu…
İTTİHAT TERAKKİ VE ELENLER’İN TARİHSEL TOPRAKLARINDAKİ SONU
Anayasal reformlar ve vaadlerle örtüşen 1908 İttihat ve Terakki Cemiyeti darbesinden sonra oluşan siyaseti kısaca şöyle özetlemek mümkün: Hamid’in yerine Osmanlı coğrafyasına daha tehlikeli binlerce İttihat ve Terakki Komitesi mensubu despot türemiş ve devlete el koymuşlardır. Bu bakımdan 1908 bir aldatmacadır. Anayasal reform sözleri sorunu geleceğe yayarak çürütmeye yöneliktir. Jöntürklerin ajandasının…
Sivas 1915: Sürgün-Direniş-Soykırım-Gasp-Talan: Ermeni Soykırımında Sivas Vilayeti Örneği
Ermeni direnişlerini ve yerel Ermeni direnişçilerinin tepkilerini aktaran Murad’ın Yolculuğu (1917) yazarı Zabel Eseyan’a Sivas Vilayeti, oldukça büyük bir coğrafyayı kapsar, günümüzde üç vilayete (Amasya, Tokat, Sivas) bölündüğü gibi, Malatya, Kayseri, Giresun, Samsun, Çorum vilayetlerinin bir bölümü de o dönem Sivas Vilayeti dahilindedir. Yoğun bir Hıristiyan nüfusa sahip olduğu gibi Hıristiyanlar…
Terörist Bir Devletin Portresini, Garbis Altınoğlu’nun Vasiyeti Olarak Okumak
Garbis Altınoğlu, Türkçede yeni yayınlanan çalışmasında[1], özellikle 1990’lı yılların uygulamaları örnek olaylar olarak ele alıp terörist devletin portresini okurlarına sunar. Garbis, kitabın yazılmasına dair nedenlerden söz ederken amneziyi öne çıkararak etkisini öne çıkarır. Toplumda hüküm süren unutmanın Türkiye toplumunun özel bir niteliği olmadığının altını çizerek, bu unutmanın maddi temellerini sıralar. …
ÇETE GELENEĞİ
Gün geçmiyor ki ortalık çete haberleriyle çalkalanmasın, her çete haberi yeni bir şeymiş gibi, sanki ilk defa cereyan ediyormuş gibi sunuluyor, haber sunucuları bu haberleri verirken hayretten sanki ağızları bir karış açık dilleri tutulmuş gibi naklediyorlar. Rol kesiyorlar. Halbuki tarih boyunca çetelerle o kadar iç içelik var ki, çete teşkil…
KAYPAKKAYA’DA REJİMİN/KEMALİZM’İN TEŞHİRİ
Kaypakkaya, sol yada sosyalist gelenek içinde Kemalizm ile arasında mesafe koyarak cepheden eleştirip bir ilki gerçekleştirmiştir. Olağan üstü sınırlı koşullarda olmasına karşın eleştirilerinde son derece radikaldir. Bu güne göre oldukça sınırlı bir bilgi[1] dağarcığı ile yapıldığını söyleyebileceğimiz rejimin niteliğine dair bu eleştirileriyle Kemalizme büyük gedik açmıştır. Kaypakkaya’nın öneminin bu eleştirilerinde…